15 Eylül 2010 Çarşamba

E-Ticaret, E-Broker, Uluslararası Pazar Araştırması için gerekli B2B siteleri

E-Ticaret, E-Broker, Uluslararası Pazar Araştırması için gerekli B2B siteleri

Son 50 yılda insanoğlunun katettiği gelişme neredeyse tüm tarihinde elde ettiği gelişime eşdeğer. Ve görünen o ki bu hızlı değişim hiç ivme kaybetmeden hayatımıza yenilikler getirmeye devam edecek.

Son elli yıldaki gelişmenin hayatımıza getirdiği en büyük yenilik olan Internet tüm dünyayı hızlı bir şekilde birbirine bağlama devam ederken bir çok alanda da kuralların yeniden yazılmasına sebep oluyor. Ticaret alanında da tüm kurallar Internetin yaygın olarak kullanılmasından bu yana köklü değişimlere uğramakta. Artık firmalar iş görüşmelerini, ürünlerini, hatta ticaretin kendisini sanal platforma taşımaktadırlar.

Bu hızlı ve ucuz yöntem sayesinde artık dünyanın her yerindeki insanlara sadece 10 dakikanızı ayırarak ürününüzü ve işletmenizi tanıtmanız mümkün. B2B ticaret portalları, yani tüketicilerin ve devletin olmadığı, sadece üreticilerin ve tüccarların Internet üzerinden ticaret yaptıkları sanal iş ortamları, firmanızın dünyaya hızlı ve çok az bir maliyetle açılmanız için büyük bir fırsat.

Peki, tüm dünyada binlerce olduğu tahmin edilen bu sitelerden hangilerine firmanızı kaydettirmelisiniz? Bu sitelerin bazıları ücretsiz bazıları ise ücretli, peki hangi sitelere ücret vermeye değer ya da verdiğiniz ücretin size dönüşü ne olacak? Her bir siteyi etraflıca araştırmak ve kaydettirmek için ortalama 3-4 saat harcadığınızı varsayarsak bu bir kişinin 50 siteye kayıt için neredeyse bir ay ayırması anlamına geliyor.

Bu yazımızda yaklaşık 300 tane B2B sitesini masaya yatırarak en popüler ve en çok ziyaret edilen 50 siteyi belirledik. Bu siteleri belirlerken en popüler olanların yanında tekstil ile ilgili olanlarını seçmeye özen gösterdik. Şirketinizi çoğu ücretsiz olan bu sitelere kaydettirerek potansiyel müşterilerinizin size ulaşmasını çok hızlı ve ucuz bir şekilde sağlamış olacaksınız.

B2B sitelerine kayıt olduktan sonra eğer aşağıdaki 4 şartı karşılayan uygun bir alım & satım talebi bırakırsanız birçok yeni müşteriye ulaşma şansınız artacaktır;

• Düzgün bir İngilizce ile kısa ve öz bir firma tanıtımınız olmalı.
• Sattığınız ya da almak istediğiniz ürünün detaylı bir açıklaması olmalı.
• Ürünün resmi mutlaka olmalı.
• İletişim için mutlaka her gün kontrol edilen bir e-mail adresi belirtilmeli.

İşte 50 B2B sitesinin kısa tanıtımları ve web adresleri:

1. Alibaba.com (http://www.alibaba.com)
• Alibaba.com ilk olarak tanıtacağımız ve şüphesiz en çok ziyaret edilen ve en popüler B2B sitesi.Sitenin uzmanlık alanı ithalat ve ihracat talep ve fırsatları.
• Siteyi 1999 yılında Jack Ma ve 18 arkadaşı beraber kurmuşlar. Jack Ma’nın eğitimi ve uzmanlık alanı İngilizce öğretmenliği.
• Site Çin’deki ve dünyadaki en büyük ve popüler B2B sitelerinden birisi.
• Sitenin şu an 200 ülkeden yaklaşık 15.000.000 üyesi var.
• Site 6 yıldır Forbes dergisinin belirlediği Web’in en iyileri listesine girerek büyük bir başarı göstermiş durumda.
• Siteye 3 türlü üye olunabiliyor.
a. Eğer ücretsiz üyelik opsiyonunu seçerseniz firma bilgilerinizi girdikten sonra 24 saat içerisinde üyeliğiniz onaylanıyor. Bu üyelik tipinde daha önceden bırakılmış alım, satım ve işbirliği taleplerine kısıtlı bir şekilde ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca ürettiğiniz ürün için buradan satış talebi hazırlayıp yayınlayabiliyorsunuz.
b. Ayrıca Çin içindeki firmaların üye olabileceği “Gold Member” opsiyonu var.
c. “TrustPass Membership” ise şirketlere sunulan ücretli bir üyelik opsiyonu. Bu üyelik için yıllık 349 $ ödeniyor.Alibaba.com’un tüm veritabanlarına ücretsiz erişebileceğiniz gibi şirketinizin güvenilirliği 3. bir taraf olan dünyaca tanınmış global bir kredi kurumunca teyit ediliyor. Bu da sizin güvenilirliğinizin ve iş yapılabilirliğinizin bir tür garantisi olarak kabul edildiği için ilanınızı aynı sektörde bulunan firmalardan bir adım öne çıkarıyor
• Siteye üyelik çok basit. İstenilen bilgileri doldurmanızın ardından size bir teyit e-maili gönderiliyor. Bu maile cevap vererek üyeliğinizi başlatıyorsunuz. Ondan sonrası size kalmış. İhraç etmek istediğiniz ürün için satım talebi bırakabilir ya da ithalatını planladığınız bir makine veya hammadde için alım talebi oluşturup bunu yayınlayabilirsiniz.

2. Kompass (http://www.kompass.com)
• Kompass en büyük B2B arama motorları arasında yeralıyor.
• Tüm ülkeler ve ürünler bazında detaylı aramalar yapabilirsiniz.
• Ücretsiz üye olduğunuzda firmanızı kaydettirip temel arama hizmetlerinden faydalanabiliyorsunuz. Örneğin X ülkedeki Y ürünü ithalatçılarını ücretsiz olarak arayabilir ve iletişim bilgilerini görebilirsiniz.
• Tüm firma bilgileri Cd-Rom ve kitap olarak da dağıtılmakta.
• Şu an için kayıtlı 1.9 milyon üyesi bulunuyor.

3. Trade Turkey (http://www.tradeturkey.com)
• TradeTurkey Türk ürünleri odaklı bir firma.
• Siteden faydalanmak için Silver veya Gold üyelik paketlerinden birisini satın almanız gerekiyor.
• Silver üyelik bedeli 195$/yıl. Bu üyelikte tüm satın alma taleplerine ulaşabiliyorsunuz, yalnız kendi ürününüzü tanıtırken resim kullanamama gibi bazı kısıtlamaları mevcut
• Gold üyelik bedeli ise 295$/yıl. Bu üyelikte herhangi bir sınırlama olmadan ürünlerinizi tanıtabiliyorsunuz.
• Ayrıca daha önceden yapılmış yaklaşık 12.000 talebe tüm üyeler erişebiliyorlar.
• Tam üye olmadan önce deneme için geçici üye olarak siteyi yakından tanıyabilirsiniz.

4. Eceurope (http://www.eceurope.com)
• Avrupa ile ticaret yapıyorsanız ya da yapmayı planlıyorsanız bu site tam size göre.
• Avrupa firmalarının yapmış olduğu tüm alım&satım taleplerine geçmişe dönük olarak ulaşabiliyorsunuz.
• Üyelik ücreti 69,95$/ay.
• Yaklaşık 230.000 üyesi bulunuyor.

5. Rusbiz (http://www.rusbiz.com)
• Rusbiz Rusya ile ticaret yapmak isteyen firmaların en çok kullandığı B2B sayfası.
• Yaklaşık 150.000 kayıtlı üyesi bulunmakta
• 4 tip üyelik mevcut
• Basic üyelik ücretsiz. Basic üye olduktan sonra günde 5 adet ticaret teklifi bırakabiliyorsunuz.
• Bunu dışındaki üyelik ücretleri ise Simple üyelik 220$/yıl, Enterprise üyelik 370$/yıl ve Corporate üyelik 570$/yıl. Bu opsiyonlarda tedarik zinciri yönetimi,danışmanlık gibi ek hizmetler almanız mümkün. Ama size tavsiyemiz firmanızı ve ürünlerinizi tanıtmanız için başlangıç olarak Basic üyelik.

6. EC21 (http://www.ec21.com)
• EC21 220 ülkeden yüzbinlerce üyesi olan ve 1996’dan beri hizmet veren bir B2B ticaret portalı
• 700.000 ürün alım ve 540.000 satım talebinden oluşan bir veritabanları var.
• Ayda ortalama 1.000.000 ziyaretçi çekiyor ve yaklaşık ayda 300.000 iş anlaşması yapılıyor.
• Basic ve Premium olmak üzere iki tür üyeliği var. Basic üyelik ücretsiz ve size 50 MB’lık bir e-mail kapasitesi tanıyorlar.15 ürüne kadar ürün kataloğu oluşturabiliyorsunuz. Premium üyelik bedeli ise 450$/yıl. Size ait bir web sitesi oluşturuluyor ve sınırsız bir ürün kataloğu oluşturabiliyorsunuz. Ayrıca sizinle ilgili olabilecek tüm firmalara otomatik olarak tanıtım mailiniz gönderiliyor.

7. TürkTicaret (http://www.turkticaret.net)
• Turkticaretnet en çok ziyaret dilen ve talep bırakılan Türk B2B portallarından birisi
• Türkticaretnet tarafından kurulmuş olan aynı zamanda www.eximturk.com adlı benzer bir B2B sitesi daha var.
• Online katalog, web sitesi gibi ücretsiz hizmetler sunuluyor.
• Ayrıca sizinle ilgili ürünlerle ilgili bir talep olduğunda size uyarı maili gönderen bir servisleri de bulunmakta.

8. Global Sources (http://www.globalsources.com)
• 1971’de kurulmuş bir şirketin bilgi ve deneyimi ile B2B Pazar hizmeti sunuyor
• 230 ülkeden kayıtlı 479.000 aktif üyeye sahip global ve halka açık bir B2B portalı
• Yıllık 5.4 milyon talep bırakılıyor.
• Ülke ve sektör raporları gibi bir çok rapor ve istatistiki bilgiler sunmakta.
• Turkish sources adı altında (http://www.turkey.globalsources.com) Türkiye için ayrı bir sayfada B2B hizmetleri sunmakta.

9. KOBİNET (http://www.kobinet.org.tr)
• Kosgeb’in kurduğu KOBİ’lerin ticari ilişkilerini geliştirmesini hedefleyen bir B2B sitesi
• Üyelik ücretsiz.
• Ücretsiz olarak e-mail ve web alanı hizmeti veriliyor.
• İşbirliği teklifleri bölümüne ürününüz ile ilgili satış teklifi bırakabilir, ya da aradığınız ürün ile ilgili arama yapabilirsiniz.
• Ayrıca Pazarlama,yönetim ve diğer alanlarda size çok faydalı olacak bilgilere ücretsiz olarak buradan erişebilirsiniz.
• Ülke ve sektör raporları gibi bir çok rapor ve istatistiki bilgiler sunmakta.
• Turkish sources adı altında (http://www.turkey.globalsources.com) Türkiye için ayrı bir sayfada B2B hizmetleri sunmakta.

10. BizEurope (http://www.bizeurope.com)
• 1997 yılında kurulan site yılda 4 milyon ziyaretçi ile en çok ziyaret edilen B2B siteleri arasında
• Diğer B2B sitelerinin aksine ziyaretçilerinin 33 %’ü ABD’den ve 24%’ü de Avrupa’dan
• Standart üyelik ücreti 150 €. Bu ücreti ödeyerek dünyadaki en geniş ticaret veritabanına ulaşabiliyorsunuz.

11. Turk Free Zone (http://www.turkfreezone.com)
• Yaklaşık 90.000 üyesi bulunan en çok bilinen Türk B2B portalı.
• Şu ana dek yayınlanan taleplerden 220.000 talebe cevap verilmiş.
• Ücretsiz üyeliğin yanında Gold (50 YTL/Yıl) Platin (99 YTL/Yıl) ve VIP (299YTL/Yıl) üyelik alternatifleri bulunmaktadır.

12. Europages (http://www.europages.com)
600.000’den fazla kayıtlı firmanın bulunduğu ve 26 dilde yayınlanan B2B sitesi. İlan veren firmalar ayrıca Europages ilanları olarak kitap halinde yayınlanıyor. Ödeyeceğiniz ücret vereceğiniz reklama göre değişiyor

13. TextileExnet (http://www.textileexnet.com)
Worldtradexnet B2B portalının tekstil ürünleri için oluşturulmuş oldukça popüler bir B2B sitesi.

14. TİM Ticaret Noktası (http://www.ttn.com.tr)
2003 yılında Türkiye İhracatçılar Meclisi ve ihracatçılar birliğince kurulmuşportal en çok ziyaret edilen Türk B2B portalları arasında yer alıyor. Bir çokfırsatlar sunan portala üyelik bedeli 500 YTL/yıl.

15.B2Btradeholding ( http://www.b2btradeholding.com )
Sadece19,95$’a yaşam boyu üye olabileceğiniz 110.000 kayıtlı üyesi olan bir B2Bsitesi

16.Extrade (http://www.extrade.com)
1997’den beri hizmet veren,800.000’den fazla üyesi olan ve ücretsiz üye olunabilecek bir B2B sitesi.

17.TextileClub (http://www.textileclub.ru)
Eğer Rusya ile ticaret yapacaksanızve Rusça biliyorsanız faydalı olabilecek bir site.

18.TradeEasy (http://www.tradeeasy.com)
Ayda 30.000 talebin bırakıldığıHong Kong merkezli bu B2B sitesinin diğer sitelerden en büyük farkı satmakistediğini ürün ile ilgili talep bıraktıktan sonra beklemek yerine potansiyelmüşterileri bu talebinz hakkında bilgilendirme şansına sahip olmanız. Ve bu vediğer tüm hizmetler tamamen ücretsiz.

19.Textileonly (http://www.textileOnly.com)
Sadece tekstil üzerine Türkçe veİtalyanca faydalı bir B2B sitesi.

20.KobiTicaret Merkezi (http://www.smetc.com)
KOBİ’lere yönelikücretsiz üye olunabilecek oldukça popüler bir B2B ticaret portalı. 4 dildetanıtımınızın yapılması ve dış ticaret, yatırım, marka tescil gibi konularda dahizmet veriyorlar.

21.Textilesource (http://www.textilesource.com)
Hem alım&satım teklifibırakabileceğiniz hem de tekstil üzerine faydalı bilgilerin bulunduğu birsite.

22.TextileWeb (http://www.textileweb.com)
Tekstilüzerine yararlanabileceğiniz faydalı bir B2B sitesi.

23.ExportBureao (http://exportbureao.com)
215.000 kayıtlı üyesi olan vetamamen ücretsiz bir B2B sitesi. Bir çok yaralı bilgi ve link de sunuyor.

24.Texindex (http://www.texindex.com)
Tekstilüzerine oldukça sık ziyaret edilen ve ücretsiz bir B2B sitesi.

25.Webtex (http://www.webtex.ag)
Tekstilmakinelerinin alım satımının yapıldığı bir B2B sitesi

26.Yarns&Fibers (http://www.yarnsandfibers.com)
İplik ve elyafalım satımı yapabileceğiniz hem de bir çok sektörel bilgi ve raporaulaşabileceğiniz faydalı bir portal.

27.Fibre2Fashion (http://www.fibre2fashion.com)
Ücretsiz üyeolunabilen tekstil ve konfeksiyon üzerine 100.000’in üzerinde üyesi olan birticaret portalı.

28.BlackSeaBIN (http://www.bsbin.com)
Karadenize kıyısıolan ülkelerin ticari ilişkilerini geliştirmek için kurulmuş faydalı ve ücretsizüye olabileceğinizi bir site.

29.Worldbid (http://www.worldbid.com)
450.000 üyesi olan ve şu ana dek 1milyona yakın talep bırakılan siteye ücretsiz üye olarak satış teklifibırakabilirsiniz.

30.Eximinter (http://www.eximinter.com)
Tekstilürünleri üzerine 7 dilde hazırlanmış bir Türk B2B sitesi.

31.Sektörel.com (http://sektorel.com)
Sanal fuarhizmeti sunmakta olan bu Türkçe siteye ücretsiz olarak üye olarak firmanızıntanıtımını yapabilirsiniz.

32.Texmondo (http://www.texmondo.com)
12.000kayıtlı üyesi olan ücretsiz kayıt olabileceğiniz İtalya pazarına yönelik B2Bsitesi

33.Emerix (http://www.emerix.de)
E-Merix Ayda 10.000 ziyaretortalamasına sahip bir Alman B2B sayfası. Siteye ücretsiz üye olupilgilendiğiniz ürün için ücret ödeyerek işlem yapabilirsiniz ya da yıllık 149 €ödeyerek üye olabilirsiniz.

34.IndiaBizClub (http://www.indiabizclub.com)
Hindistan’daki birçok firmahakkında ücretsiz bilgiye ulaşabileceğiniz 2000 yılından bu yana hizmet verenbir B2B sitesi.

35.TextileMarketplace (http://www.textilemarketplace.com)
Ücretsiz üye olabileceğiniz busitede tekstil ve konfeksiyon ürünleri ile ilgili taleplere ve müzayedelere ulaşabilirsiniz.

36.Bharattextile (http://www.bharattextile.com)
Hindistan’daki en çok ziyaretedilen tekstil B2B sitelerinden birisi

37.GlobalTrade Village (http://cometotrade.com)
1984’ten bu yana hizmet veren,100.000’den fazla üyesi olan sitede, satım&alım talebi bırakabileceğinizgibi ücretsiz olarak bir ürün hakkında araştırma da yaptırabiliyorsunuz.

38.FreeTradeFront (http://www.freetradefront.com)
60.000 üyesi olan ve tamamenücretsiz Singapur orijinli bir B2B sitesi

39.WorldTradeDatabase (http://www.worldtradedb.com)
1999 yılındakurulan 110.000 üyesi olan ve tamamen ücretsiz hizmet veren Romanya kökenli birB2B sitesi.

40.Importleads (http://www.importleads.com)
2000 yılından beri hizmet verentamamen ücretsiz sadece ithalat taleplerinin olduğu bir site

41.ExportLeads (http://www.exportleads.com)
2000yılından beri hizmet veren tamamen ücretsiz sadece ihracat taleplerinin olduğubir site

42.ECPlaza (http://www.ecplaza.net)
1997 yılındakurulan ve en çok ziyaret edilen B2B sitelerinden olan EC plaza, kolay kullanımıile ön plana çıkan bir site. Basic üyelik ile satım talebi bırakabilir ve birçok veritabanına ulaşabilirsiniz.

43.Japanesebuyers (http://www.japanisebuyers.com)
Firmanızın ücretsiz olarakbilgilerini yayınlayabileceğiniz bu B2B sitesinde Japon firmalarına ulaşmanızmümkün. Yaklaşık 60-70 kadar firmanın bilgilerini 5-25 $ arası değişenücretlerle satın alabiliyorsunuz

44.Textilebuyers (http://www.textilebuyers.com)
Firmanızın ücretsiz olarakbilgilerini yayınlayabileceğiniz bu B2B sitesi, Tekstil ürünlerinin ürün ve ülkebazında da ithalatçı ve ihracatçı firma bilgilerini pazarlıyor.

45.GoldenBridge Trade Centre (http://www.goldenbridge.ca)
Bir çok ödül almış olan bu Kanadakökenli B2B sitesine üyelik bedeli 15$/ay. Ve her yayınladığınız alım&satımilanı içinde 5$ ödüyorsunuz. Eğer üye değilseniz ve ilan bırakmak istiyorsanız10$ ödemeniz gerekiyor.

46.SurplusGlobal (http://www.surplusglobal.com)
Yeni ve 2. el makine ve teçhizatalım satımı için faydalı bir B2B sitesi

47.AccessAsia (http://www.accessasia.com)
Asya kıtasındaki firmalaraulaşabileceğiniz bir B2B sitesi

48.Boyex (http://www.boyex.com)
Boya ve kimyeviürünlerin ticareti için kurulmuş ücretsiz üye olunabilecek Türkçe bir site.

49.FabricPlaza (http://www.fabricplaza.com)
Ağırlıklı olarak Çin ve Korefirmaları ile ticaret için kurulmuş bir B2B sitesi

50.Örmeci (http://www.ormeci.com)
Örmeci Türkiye’deki örme tekstilsektöründeki firmaların makine alım satımları için kullanabileceği faydalı birB2B sitesi.

Belçika Usulü Kağıt Külahta Patates Socips

Başarılı, Güvenli ve Saygın Bir Girişime Hoş Geldiniz!



Dünya mutfağının vazgeçilmez lezzeti patatesin Belçika Usulü ile pişirilerek kağıt külahta sıcacık servis ile sunulması konsepti artık SOCİPS ile Türkiye’de. Başta Avrupa olmak üzere yurt dışında çok yaygın olarak bulunan ve neredeyse her köşe başında yer alan Chips Shop’lar artık SOCİPS markası ile Türk tüketicinin yanı başında hizmet vermeye başladı.



Kağıt külahta sıcak patates cipsi konsepti ile tüketiciye kolay ulaşılan, lezzetli, sağlıklı, ekonomik, marka kimlikli ve doyurucu bir aperatif imkanı sunulmaktadır. Aperatif/Hafif yemek olarak her yaşta tüketiciye hitap eden SOCİPS, kent yaşam temposuna uyumlu bir beslenme şekli olarak insan hareketlerinin yoğun olduğu ana arter cadde ve bulvarlarda SOCİPS Shop’lar ve AVM, Sahil şeritleri, Otogar, Havalimanı gibi insan hareketlerinin yoğunlaştığı bölgelerde SOCİPS Kiosklarla tüketicisi ile buluşacaktır.



SOCİPS ilk Shop’unu Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden Kuşadası’nda 2009 yılı başında hizmete açtı. SOCİPS 2010 yılı hedefleri kapsamında öncelikli olarak değerlendirilen dört kentte daha, SOCİPS tarafından işletilecek yada franchising sistemi ile marka paylaşımı yaparak işletilecek işyerleri açmayı hedeflemektedir. 2011 yılında ise belirlenen 25 ilde büyüme hedeflenmektedir.



SOCİPS franchise için bir defa giriş bedeli almakta ve çalışma ortaklarımızdan cirodan pay veya reklam katkı payı adı altında başka mali katılımlar istenmemektedir.



Açılacak işyerinin yer tespiti yapıldıktan sonra işyerinin alanına bağlı olarak değişen yatırım bedeli ile altyapı, dekorasyon tamamlanmakta ve donanım tedarik edilerek franchise'a teslim edilmektedir. Yatırım bedeli açılacak işyerinin boyutu ve tipine bağlı olarak değişmektedir.



2010’lu Yıllarda Her Köşebaşında Yer Alacak Bir Girişim



SOCİPS Gıda, halkımız tarafından çok beğeniyle tüketilen patates cipsinin kağıt külah ile sunulmasının eksikliğini tespit ederek orijinal Belçika Usulü Patates Cips pazarını Türkiye’de hizmete açmıştır. Böylelikle tüketici harcamalarındaki daralma göz önüne alınarak ekonomik, kaliteli ve keyifli beslenme alternatifi sunulmuştur.



SOCİPS, külahta patates cipsi konsepti ile gıda alanında yatırım yapmak isteyen girişimciler için çok cazip, saygın ve yüksek getirili, dünyada çok yaygın olan ancak ülkemiz için yepyeni, farklı bir bayilik ve yatırım alanı yaratmıştır.



Neden SOCİPS?



Önümüzdeki dönemin en yaygın yatırım alanının bir üyesi olmak şu an size çok yakın. Makul bir yatırımla tüketiciye lezzetli, sağlıklı ve SOCİPS markası güvencesiyle ekonomik ve memnuniyet veren bir hizmet sunmak, saygın ve kazançlı bir yatırımı yönetmek SOCİPS ailesine katılmanızla mümkün.



SOCİPS, sadece markasını paylaşıp geri çekilmiyor. SOCİPS Shop’un veya Kiosk’un en verimli şekilde çalışması için tüm destekleri sağlıyor. Sizin daima kazançlı, tercih edilen ve prestijli bir işletme olması SOCİPS’in ana hedeflerindendir.



SOCİPS girişimcisi olmak için dört önemli neden:



-Profesyonel yönetim ve operasyon,



-Güçlü ve prestijli marka



-Kesintisiz destek



-Kazançlı bir yatırım alanı



Kimlerle çalışabiliriz?



-Prestijli bir markanın seçkin temsilcisi olma yeteneğine sahip,



-Tempolu ve takım çalışmasına yatkın,



-Müşteri ve personel iletişimlerini üst düzeyde yönetebilecek,



-Profesyonel çalışma yöntemlerini amatör bir ruh ve heyecanla uygulayacak



girişimciler SOCİPS markası yöneticisi olabilirler.







Bu yepyeni ve geleceğin yatırım alanında güçlü bir marka ile çalışmak ve kazançlı bir yatırım yapmak isteyen girişimciler firma web sayfasından ve iletişim bilgilerinden detaylı bilgi alabilirler. www.socips.com

Suni Çim Yatırımları

Başta futbol olmak üzere çeşitli alanlarda spor yatırımları yapmak artık girişimciler için çok kolay. Birçok farklı seçenek var. Bu alanda faaliyet gösteren ve malzeme ithal eden şirketler girişimciye gereken tüm yatırım danışmanlığı desteğini de veriyorlar.
Safran Yer Döşemeleri firması, temsilcisi olduğu Alman SMG International tarafından geliştirilen malzemelerle, yatırımcılar için suni çim sahaları kuruyor. Bu alanda yatırım yapmak isteyenlere tüm teknik danışmanlığı da veren şirket, isteyen yatırımcılar için yatırıma koşu pistini de ekliyor.
Suni çimin gelişmesinde FIFA'nın uluslararası müsabakalarda çim saha kullanımını teşvik etmesi de önemli rol oynadı. Halihazırda FIFA'nın çim saha kullanımına teşvik amacı ile başlattığı pilot çalışmada Avrupa'da belirlenen beş ülkeden bir tanesi Türkiye.
Türkiye'de tam tespiti yapılmamasına karşılık 5 binin üzerinde çim saha bulunuyor. Bu rakamın tamamı suni çim. Ancak kimi profesyonel kulüplerin sahalarının dışında tamamına yakını standartlara uygun olmayan çimden yapılıyor. Dolayısı ile rehabilite edilmeleri gerekiyor.
Son dönemde gerek maliyetlerdeki ucuzluk ve gerekse bakım şartlarının daha uygun olması dolayısı ile kulüplerin suni çime dönük ilgisi de doruğa çıkmış durumda.
Pazardaki ihtiyaca paralel olarak da dünya devleri Türkiye'ye dönük ilgilerini son dönemde bir hayli arttırdı. Pazara en son uluslararası arenadan güçlü bir oyuncu girdi. Gerek suni çim inşaası ve gerekse bakımı alanında Avrupa'nın en büyük firması olan Alman SMG International, Safran Yer Döşemeleri Sanayi ile birlikte Türkiye pazarına adım attı.
Geçmişte Beşiktaş İnönü Stadı'nın suni çim yatırımını gerçekleştiren, Fenerbahçe antrenman sahasının suni çim bölümünün bakımını yapan firmanın yurt dışında da 15'in üzerinde kurduğu suni çim sahası bulunuyor.
Safran Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Çalışkan son dönemde FIFA'nın da teşvikleri sonucu suni çim yatırımlarına büyük ilgi olduğunu, bu durumun pazarın cazibesini büyük oranda arttırdığını söylüyor. İrili ufaklı bütün kulüplerin suni çime dönüş yaptığını belirten Çalışkan, "Sağlık ve mailyet açısından suni çime dönüş bir mecburiyet. Bir tarafından mevcut sahalar ıslah edilirken, diğer yandan yeni inşaatlar suni çim üzerinden yapılıyor" diyor.
Bir sahanın kurulum maliyeti metrekare başına 40 euro civarında. Bir futbol antrenman sahasının ideal büyüklüğünün 4000 metrekare olduğu düşünüldüğünde kurulum maliyeti 160.000 euro'yu buluyor. Aynı büyüklükteki bir sahanın yıllık bakım maliyeti ise 10.000 euro civarında.
Bu büyüklükte bir saha için doğal çim maliyeti aynı değerleri buluyor. Bununla birlikte, doğal çim için her yıl yapılacak bakım masrafı suni çimin beş katını buluyor. Suni çimin kullanım ömrü 7, hatta 10 yıla kadar uzayabiliyor.
İstanbul Kozyatağı'nda faaliyet yürüten Safran Yer Döşemeleri, Türkiye temsilciliğini yürüttüğü SMG'nin Türkiye genelinde bayilik çalışmasını da yürütecek. İmalatın yanı sıra bakıma dönük malzeme satışının da yürütüleceği bölge bayiliklerinin sayısı ilk etapta 7 olarak belirlendi. Bayilik şartlarının karşılıklı görüşme ile netlik kazanacağını söyleyen Çalışkan, "Şartlar potansiyel ve yaratılacak iş hacmine göre değişebilir" diyor. Bununla birlikte bayilik için minimum 40000 euro'luk yatırım gerektiği belirtiliyor.

Detaylı bilgi için : (0-216) 658 72 93

9 Eylül 2010 Perşembe

Havaalanına Ucuza Gidin

Ridepenguin seyahat giderlerinizi ve karbon emisyonlarını azaltmak için havaalanına ya da havaalanından taksi paylaşımları yapmanıza yardımcı oluyor. Kullanıcılar hizmete hangi havaalanına gideceklerini ne zaman ve şehrin hangi kısmında olduklarını bildirerek başlıyorlar. Daha sonra Ridepenguin taksi hizmetinin paylaşılmış olsaydı ücretin ne kadar tutacağını ve karbon emisyonlarının ne kadar azalacağını tahmin ediyor ve kullanıcıları bu paylaşım taleplerini yayınlamaya davet ediyor. Eğer Ridepenguin size uyan bir eşleştirme bulursa bu kullanıcıya kısa mesajla haber veriyor. Bundan sonrası ise bu taksiyi paylaşacak olan bireylerin koordinasyonuna kalıyor. Hizmet hem bilgisayarlarla hem de mobil tarayıcıya sahip akıllı telefonlarla kullanılabilir.

Ridepenguin Seattlelı yazılım şirketi EverythingIsTheBest’in projesi ve şirket ilerleyen zamanlarda projeyi daha çok havalimanında hayata sokmayı planlıyor.

Bu iş fikrini siz de ülkemizde uygulayabilirsiniz.

Bugünün Fikri İle Geleceğin Zengini Olun

Bugünün Fikri İle Geleceğin Zengini Olun
Bu iş fikirlerinin başlangıç sermayesi son derece küçük olmasına rağmen alınan sonuç çok iyi ve doğru zamanda fırsatları görmek ve riski göze almak sizi gelecekteki zenginliğe götürecek. Sınırsız getiri potansiyelleri olan bu yatırım kararlarını bulabileceğiniz en cazip 10 alanın belirtildiği listede bu yatırımların yüksek riskler taşıdıkları öngörülüyor.. İşte gelecek vaadeden yatırım alanları…

Yeni gelişen ilaçlarla ilgili araştırmalar

İlaç endüstrisi; basit kimyasal bileşimlerden yapılan geleneksel ilaçların yerlerini karmaşık biyo ilaçlara bırakmasıyla, önemli bir devrim aşamasına gelmiş durumda. İlaçlar bir gün pekâlâ insanların genetik kodlarına ve tıbbi sağlık durumlarına göre özel olarak üretilir hale gelebilir. Burada asıl sorun ise tıbbi açıdan faydalı olabilecek moleküler bileşimlerin bulunması ve belirli koşullara uyum gösterebilecek genetik helezonların tanımlanması çabasının, doğası gereği başarı şansının milyonda bir olmasıdır. Bu yüzden de çığır açacak yeni bir ilaca hangi ilaç araştırmasının önderlik edeceğini kestirmek, samanlıkta iğne aramaktan farksızdır. Günümüzdeki ilaçların çoğu yaklaşık 500 kadar moleküler gruplanmaya kilitlenmiştir. İnsan genlerinin yeni bir ilaca karşı nasıl tepki vereceğiyle ilgili araştırmaların, binlerce çok daha kullanışlı aktif moleküler bileşimlerin keşfedilmesine önderlik edeceği umuluyor. Yani eğer girişiminizi riske atabilecek kadar hazırlıklıysanız o zaman yeni ilaç araştırmalarına yatırım yapmaktan daha iyi bir iş bulamazsınız. Örneğin, merkezi sinir sistemindeki anormallikleri tedavi etmekte kullanılan terapatik bileşenlerin geliştirilmesinde uzmanlaşmış, Geneva merkezli Addex Pharmaceuticals, 2002’nin Mayıs ayında kurulmuştu. Sadece beş yıl sonra, 2007 Mayıs’ında SWX Swiss Exchange’de halka ilk arzını gerçekleştirdiğinde, piyasa değerini 111 milyon dolara yükseltmeyi başardı.

Biyomaddeler ve ilgili medikal cihazlar

Hastalıklarla mücadele etme yöntemlerimizi değiştiren medikal hizmetler sektöründeki bir diğer segment de ameliyatlarda kullanılan biyolojik maddelerle ilgili araştırmalardır. Kısaca biyomadde olarak bilinen bu biyo uyumlu maddeler, canlı insan dokularının naklinde kullanılırlar. Bu doğal ya da sentetik maddeler, kendilerine benzer kompozisyonlara sahip canlı insan dokularının özelliklerini ve kompozisyonlarını taklit ederler ve çoğunlukla medikal cihazlar ile gerçek insan dokusu arasında bir köprü kurulması amacıyla kullanılırlar. İnsan eliyle yapılan cihazlar, atıl implant’ların (yani nakledilen organ veya dokuların) biyomaddeler ile kaplanmasıyla, artık insan biyolojisiyle daha etkin bir şekilde iletişim kurmaya başladılar. Araştırmacılar, medikal cihazlara biyoaktif bir yüzey kazandırabilmek için atıl maddelerle eşleşebilecek özel proteinler geliştirdiler. Örneğin, suni kalçaların dış kaplamalarında daha şimdiden bu türden bir biyomadde kullanılıyor. İnsan eliyle yapılan bir malzeme olan kalsiyum hidroksilapatit de suni kalçalarda kemiklerin yerine kullanılarak, cerrahların canlı kemiklere insan eliyle yapılan implant’ları yerleştirmesine yardımcı oluyor. Gelecek 10 yıl içerisinde, biyomaddelerin geliştirilmesiyle ilgilenen şirketler, dünyanın en hızlı büyüyen şirketleri olabilirler. Ameliyatlarda kullanılan insan eliyle yapılmış dokular alanında uzmanlaşmış ve Nasdaq endeksine dahil bir biyomadde şirketi olan LifeCell, sadece bu yıl bile toplam gelirlerini yüzde 35 oranında artırmayı başardı. Ancak biyomaddelerin ticarete konu olacağı günler, henüz tam olarak gelmedi, çünkü çalışmaların çoğu şimdilik araştırma safhasında.

Uzay turizmi

Her ne kadar fütüroloji uzmanları, 1950’lerden beri ticari uzay gezileri için ‘eli kulağında deseler de ticari uzay gezisi pazarı, halen bir avuç milyarderle kısıtlı (Rus malı bir Soyuz uzaygemisiyle uluslararası bir uzay istasyonuna gitmenin bedeli, şu anda 30 milyon dolar civarlarında). Word ile Excel’in yaratıcısı ve Microsoft’un kurucu ortaklarından Charles Simonyi, geçen nisan ayında dünyanın beşinci uzay turisti olma şansını yakaladı. Ancak şu anda uzay turizmi pazarını daha geniş kitlelere ulaştırmaya karar verdiğini açıklayan birkaç grup var. Eski bir NASA araştırmacısı olan Eric Anderson tarafından 1997’de kurulmuş Space Adventures, daha şimdiden 120 milyon dolar değerinde uzaya uçuş bileti satmış ve iki adet uzay limanına 500 milyon dolarlık yatırım yapmış durumda. Aya ilk özel yolculuğu 2009’da gerçekleştirmeyi planlıyor. Şimdilik takriben 30 civarında şirket, bir şekilde kendi aralarında birleşmiş durumda ve ticari uzay yolculuğunun geliştirilmesi çalışmalarını ortaklaşa yürütüyorlar. Aralarında Japon Spacetopia, James Benson’ın Benson Space Company ve 2004 Eylül’ünde düşük fiyatlı uzay uçuşları sunma planları olduğunu duyuran Richard Branson’un Virgin Galactic’i de var. Branson, oğlu ve diğer direktörleriyle birlikte, 5 Aralık’ta, Virgin Galactic’in yörüngeden çıkmasını sağlayacak SpaceShipTwo’nun uçurulmasıyla ilgili bir uzay eğitim kursunu tamamladı. Virgin Galactic, kendi web sitesinde (www.virgingalactic.com) 2009 uçuşları için rezervasyon kabul etmeye başladı bile. 2007 Kasım itibariyle, saatte ortalama 2 bin 500 mil hızla gidecek ve 85 mil yüksekliğe ulaşacak SpaceShipTwo uçuşları için hemen hemen 200 bilet satılmış durumda.

e-Ödeme şirketlerinin hisselerini almak

Internet ekonomisinin baş döndürücü bir hızla büyümesiyle birlikte internet dolandırıcılığı da olağanüstü boyutlarda artarak, yıllık 3 milyar dolara çıktı. Bu durumda dolayısıyla PayPal ve CyberSource gibi güvenli ödeme sistemleri sunan hizmet şirketlerine olan talebin patlamasına yol açtı. PayPal, kurulduğu tarihin üzerinden henüz dört yıl bile geçmeden internet üzerinden açık arttırma yapan eBay tarafından 2002’de 1.5 milyar dolar bedelle satın alındı. PayPal’ın şu anda 150 milyondan fazla müşterisi var. Yarısı Dow Jones Industrial Average Endeksine dahil olan yaklaşık 220 bin şirketle birlikte Google ve Yahoo! da CyberSource isimli bir şirketin ödeme servislerini kullanıyor. Genel müdürlük binası, Kaliforniya, Mountain View’da bulunan CyberSource, 2007’de ABD’nin en hızlı büyüyen şirketlerinden biriydi ve hisselerinin fiyatı geçen eylül ayında 11 doların biraz üzerindeyken, Aralık’ta 16 dolara yükseldi. CyberSource, 1 Kasım 2007’de satın aldığı Authorize.net ile birlikte 2006’da e-ticaret alanında toplam değeri 65 milyar dolar eden 1.1 milyar alışveriş işlemini inceledi. CyberSource 2007’nin son çeyreğinde 8 milyon dolar net kâr elde edeceğini tahmin ediyor. CyberSource ayrıca British Airways, Hewlett-Packard, Londra Metrosu, Home Deposit gibi dünya çapında 190’dan fazla piyasada faaliyet gösteren ve müşterileri olan blue-chip şirketleriyle de sözleşme imzalamış durumda. İlk web tabanlı ödeme sistemini henüz 2003’te piyasaya sürmüş bir şirket için hiç de fena sayılmaz, değil mi?

Alternatif yakıt teknolojileri

Yakıt pilleri, genellikle yakıt olarak hidrojen kullanan kimyasal reaksiyonlarla, elektrik ve ısı üretirler. Enerjiyi, klasik motorların tersine yakıtı yakmaksızın sadece kimyasal reaksiyonlarla üretirler. Bu hem çok daha verimlidir, hem de çok daha temiz. Bu kimyasal reaksiyonların yan ürünü olarak ise ortaya hava kirliliği yerine sadece su buharı, ısı ve oksijen çıkar. Gerçi halen geliştirme aşamasında olmalarına rağmen yakıt pilleri bir gün arabalarımızda olduğu kadar evlerde hatta fabrikalarda bile birer enerji kaynağı olarak kullanılabilecekler. Geçmişte kilometre taşı denilebilecek gelişmelerin arasında Virent Energy Systems’in 2006’da piyasaya sunduğu, (bir şeker türevi olan) hidrojene şeker ile suyun karıştırılmasından hidrojen üretilmesini sağlayan düşük maliyetli bir yöntem sayılabilir. Bu şirket, eğer başarılı olurlarsa, kendi teknolojilerinin hidrojen tabanlı ekonomilerde ileriye doğru atılmış önemli bir adım olacağını ümit ediyor. Virent daha kurulduğu 2002 yılında bile pek çok yatırımcının ilgisini çekmişti. Aslında Virent halen sadece 50 kişi istihdam eden, genel merkezi ABD, Wisconsin, Madison’da olan küçük bir şirket. Şirkete bugüne kadar girişim sermayesi ve taahhüt fonları aracılığıyla 40 milyon dolardan fazla sermaye girişi sağlanmış. Diğer kilometre taşı sayılabilecek gelişmelerin arasında, Berlin merkezli bir şirket olan Staxon’un 2006’da lanse ettiği ve diğer sistemlere de entegre edilebilecek ucuz yakıt pilleri var. Aynı yıl Vancouver merkezli Angstrom Power, “micro-hydrogen” markasıyla, hidrojen yakıt pili teknolojisi kullanan küçük cihazlar satmaya başladı. Angstrom lanse edildikten sonraki altı yıl içinde bisiklet farları ve mobil telefonlar gibi küçük cihazlarda kullanılmak üzere uygun yakıt pilleri geliştirdi ve geçen eylül ayında 18 milyon dolar değerinde girişim sermayesi aldı. Geçen yıl Purdue Üniversitesi’nden araştırmacılar, istenildiğinde alüminyum ve galyum alaşımları kullanılarak sudan hidrojen elde edilmesine izin veren bir yakıt üretme sistemi geliştirdiklerini duyurdular. Bu alaşım, sudaki oksijenle etkileşime girerek neden olduğu reaksiyonda, hidrojen atomlarının özgür kalmasını sağlıyor ve suyu bileşenlerine çözüştürüyordu. Bu, istenildiğinde hidrojen üretme işlemi sayesinde gazın depolanması veya nakliyatına gerek kalmıyor ve hidrojenle çalıştırılan ekonomiler yaratılmasının önündeki iki önemli engel aşılmış oluyordu.

Güneş enerjisi

Sadece günümüzde dünyada tüketilen enerji miktarı bile göz önüne alınsa, güneş enerjisinin potansiyelinin ne kadar uçsuz bucaksız olduğu rahatlıkla anlaşılabilir. İnsanoğlunun tüm ihtiyaçları için gerekli enerji miktarı yarım zettajoule (1 zettajoule = 1021 joule) iken, dünyada elimizin altında duran kullanmadığımız güneş enerjisi toplamı, bu rakamın yedi katından fazladır. Güneş enerjisi kullanımının gelecek vaat eden yollarından biri de fotovoltaj pilleri kullanarak güneşten gelen ışığı doğrudan elektriğe dönüştürmektir. Gerçi ilk fotovoltaj pili (faydalanabileceği enerjinin sadece yüzde 1’ini depoluyordu) 1800’lerin sonunda icat edilmiş olsa da güneş enerjisi üretiminin ticari anlamda ciddi gelişimi için 1970’lerdeki petrol şokuna kadar beklenmesi gerekti. 1980’lerdeki ekonomik çöküntüyle birlikte güneş enerjisi tekrar hızlı bir gelişim sürecine girdi. Delaware Üniversitesi’nin desteklediği bir araştırma ekibi, ultra-yüksek-performanslı kristalleşmiş silikondan yapılmış güneş pilleri kullanarak, standart bir ortamdaki güneş ışığından yüzde 42.8 oranında verimlilik elde edebilen bir güneş piliyle dünya rekoru kırdılar. Şu anda dünyanın tüm kıtalarında sayıları giderek artan ülkedeki yerel yönetimler, güneş enerjisi kullanımı için dikkate değer oranlarda vergi iadeleri ve teşvikler sağlıyorlar. Bu ülkelerde ayrıca fotovoltaj pillerinin kurulum maliyetini beş ile 10 yıl arasında değişen sürelerde çıkartmak da mümkün. Silikon Vadisi merkezli SunPowers, ürettiği yüksek verimlilikli güneş sistemleri ile son birkaç yıl içinde en hızlı büyüyen güneş enerjisi şirketlerinden biri oldu. Morgan Stanley, 2007 Kasım’ında bu şirkete kendi güneş teknolojisini ticarileştirmesi için 190 milyon dolar vermeyi kabul etti.

Mobil bankacılık

Önümüzdeki beş ile 10 yıl içerisinde, mobil ağların banka ağlarına olan bağlantılarında yaşanacak sofistike gelişmelerle birlikte perakende bankacılık işlemlerinin büyük bir kısmının mobil telefonlara kayacağı tahmin ediliyor. Bu gelişme, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde bankacılık hizmetlerine erişimi kolaylaştırarak, bankacılığın çehresini değiştirebilir. Mevcut belirlemelere göre bugün kişisel ödemelerin yüzde 80’i nakit yapılıyor ve tüm perakende bankacılık ürünlerinin yüzde 80’i banka şubelerinde satılıyor. Bu işlemlerden bazıları internet üzerine geçirildi ancak sırada bekleyen en önemli adım, alışveriş işlemlerinin cep telefonları ya da benzer bir el cihazıyla başlatılabilmesinde. Her bir cihazın içinde sahibinin güvenlik detaylarının yazılı olduğu entegre bir devre (çip) vardır. Benzer bir teknoloji zaten taşımacılık sektöründe, yolculuğun sefer numarasını, süresini ve zamanını kaydeden ve bu verilere uygun olarak banka hesaplarını güncelleyen ‘akıllı elektronik bilet’ formunda da kullanılmakta. Bir Alman kasabası olan Hanau’daki otobüsler şu anda, yolcuların son bir ayda en çok kullandıkları bilet ücretlendirme tarifesinden yola çıkarak, yolcuların bilet ücretlerini otomatikman bankadaki hesaplarından düşebilecek bir teknolojiyi test ediyorlar. Telefonlar çok yakın bir zamanda kredi kartı olarak da kullanılabilecek ve tıpkı Londra’daki banliyö yolcularının Oyster kartlarına 90 sterlinlik yüklemeler yapması gibi mal ve hizmet alışverişlerindeki temassız ödemelerde de kullanılabilecek. Kart sahibinin Oyster kredileri, Londra’daki her otobüs, metro, tramvay veya demiryolunu kullandıklarında otomatik olarak kart üzerindeki hesabından düşülüyor. Hızla değişen ödemeler endüstrisinden para kazanmak isteyen şirketler arasında Giesecke& Devrient (G&D) de var. G&D, uzun yıllardır klasik banknot kağıdı ve banknot baskısı alanında önder şirketlerden biriydi ancak çok yakın bir geçmişte akıllı kartlar ve ödeme sistemleri geliştirme alanında da lider bir konuma yükseldi. Bugün kart şirketlerine çip teknolojileri satan ve fiyatı düşük harcamaların ödemesinde kullanılmak üzere tüketicilere ‘e-cüzdan’ sunan küresel endüstri standartlarının geliştirilmesinde de başı çeken lider şirketlerden biridir. Müthiş bir büyüme potansiyeli barındıran diğer bir şirket de cep telefonları için yeni ödeme teknolojileri geliştiren lider şirketlerden biri olan Almanya’daki Orga Systems’dır. Bu şirket henüz 2003 yılında kurulmuş olmasına rağmen aralarında Ukrayna ve Kazakistan gibi uzak bölgelerde bulanan cep telefonu operatörlerinin de bulunduğu 40’dan fazla kablosuz sinyal taşıma hizmeti veren şirketle sözleşme yapmış durumda.

Gelişmekte olan piyasalardaki gayrimenkuller

Kosta Rika’nın güney sahilleri başkent San Jose’ye araba ile beş saatlik bir mesafede ancak Dominical’da yapılması planlanan bir havaalanı ile yabancı yatırımcılar için el değmemiş kumsallara bakan bereketli ormanlarla kaplı yemyeşil tepelerde ev sahibi olmak oldukça cazip bir hale geliyor. Buradaki yerleşim planı dahilinde satın alınabilecek en küçük alan olan bin feet karelik bir arsanın fiyatı 55 bin dolardan başlıyor ve bir feet kare başına inşaat maliyeti de 75 dolar civarlarında (1 feet = 30 cm, 1 feetkare de 0.9 metrekare ediyor ). Mülk sahibi olma peşinde koşan yabancılar, özellikle de Birleşik Devletler’in (BD) emekli vatandaşları, Kosta Rika ile giderek daha fazla ilgilenir olmalarına rağmen fiyatlar hala oldukça düşük seviyelerde. Kırsal alanlardaki küçük evleri 7 bin 500 dolara satın almanız işten bile değilken, modern, üç yatak odalı, üç banyolu, garajlı ve bir dönüm arsası olan evleri 140 bin dolardan ucuza kapatmanız da mümkün. 250 bin doların altına 1.5 dönüm arsalı, göl manzaralı ahşap bir ev ya da şelale ve sıcak su kaynakları olan 7.5 dönümlük bir arsa da alabilirsiniz. Uluslararası gayrimenkul simsarlarının radar ekranlarına yavaş yavaş Bulgaristan, Mısır ve Hindistan dışında Orta Amerika’daki Panama ve Belize gibi ülkeler de girmeye başlıyor.

Biyometrik tanımlama sistemleri

Artan göç dalgaları ve uluslararası terörizm korkuları yüzünden kimlik tanımlama gitgide önemini artırdığından, günlük yaşamın her alanındaki güvenliğin önemi de aynı paralellikte artıyor. Japon bankaları daha şimdiden, bankamatiklerdeki müşterilerin avuç içlerindeki damarları kızılötesi bir ışınla tarayabilen bir teknoloji kullanmak için kolları sıvadılar bile. Çeşitli biyometrik ölçümler kullanan kimlik tanımlama sistemleri, ABD, İngiltere, Almanya, Avustralya, İsrail, Hong Kong, Malezya, Tayland ve diğer pek çok ülkede aşama aşama hayata geçirilmeye başlanıyor. Geçen yıl Uganda’nın Posta Bankası, nüfusun şu ana kadar bankacılık sistemine hiç erişme şansı bulamamış yüzde 90’ını, ülkenin perakende bankacılık sektörüyle kucaklaştıracağı umulan bir biyometrik kimlik kartı projesine başladığını duyurdu. Biyometrik kimlik kartları ve diğer güvenlik çözümleri geliştiren şirketler arasında Giesecke & Devrient, Precise Biometrics, ActivIdentity Corporation, Oberthur Cards, Nanoident Biometrics and Fidelica Microsystems bulunuyor.

Geleceğin teknolojileriyle ilgilenen fonlar

Yüzde bin kazanç elde etmenin en kesin yolu küçük şirketlere yatırım yapmaktır. Ancak burada en büyük marifet, halka açıklık oranı en düşük seviyedeyken doğru şirketi ilk keşfedenler kervanına katılabilmektedir. Geleceğin teknolojilerinde uzmanlaşmış yatırım fonları, her ne kadar şimdiye değin astronomik kazançlar elde edemedilerse de sınırsız yukarı gitme potansiyeli taşıyan şirketlerin bulunup çıkartılmasında gerekli olan ayak işi hizmetlerini gayet iyi sunarlar. Örneğin Munder Future Technology Fund isimli fon, borsada oldukça yüksek iniş çıkışlar gösterebilen ve derinliği olmayan, geleceğin teknoloji şirketleri üzerine konsantre olmuş durumdadır. Gerçi Munder fonu piyasaya çıktığı 1999’dan bu yana, her yıl ortalama yüzde 5 ya da yüzde 10’luk mütevazı artışlar yaşadı ama yatırım yaptığı şirketlerin hemen hepsi de daha gelişme çağlarının ilk aşamalarında olan genç şirketler. Bu nedenle yatırımcıların aldıkları fonları uzunca bir süre ellerinde tutmayı göze almaları ve fonlarının yatırım yaptığı şirketlerin kurumsal birer dev haline gelme şanslarını artırmaları gerekir. Munder fonu, IBM ve Microsoft gibi teknoloji devlerinin yanı sıra (dijital indirme teknolojileri tedarikçisi) Digital River, ileri dijital hafıza üreticisi Micron Technology ve yüksek teknoloji ürünlerine cam ve seramik bileşenler üreten Corning gibi teknoloji sektörünün gelecek vaat eden şirketlerinin hisselerini de satın alıyor.
Kaynak: Milliyet

Bugünün Fikri İle Geleceğin Zengini Olun
Bu iş fikirlerinin başlangıç sermayesi son derece küçük olmasına rağmen alınan sonuç çok iyi ve doğru zamanda fırsatları görmek ve riski göze almak sizi gelecekteki zenginliğe götürecek. Sınırsız getiri potansiyelleri olan bu yatırım kararlarını bulabileceğiniz en cazip 10 alanın belirtildiği listede bu yatırımların yüksek riskler taşıdıkları öngörülüyor.. İşte gelecek vaadeden yatırım alanları…

Yeni gelişen ilaçlarla ilgili araştırmalar

İlaç endüstrisi; basit kimyasal bileşimlerden yapılan geleneksel ilaçların yerlerini karmaşık biyo ilaçlara bırakmasıyla, önemli bir devrim aşamasına gelmiş durumda. İlaçlar bir gün pekâlâ insanların genetik kodlarına ve tıbbi sağlık durumlarına göre özel olarak üretilir hale gelebilir. Burada asıl sorun ise tıbbi açıdan faydalı olabilecek moleküler bileşimlerin bulunması ve belirli koşullara uyum gösterebilecek genetik helezonların tanımlanması çabasının, doğası gereği başarı şansının milyonda bir olmasıdır. Bu yüzden de çığır açacak yeni bir ilaca hangi ilaç araştırmasının önderlik edeceğini kestirmek, samanlıkta iğne aramaktan farksızdır. Günümüzdeki ilaçların çoğu yaklaşık 500 kadar moleküler gruplanmaya kilitlenmiştir. İnsan genlerinin yeni bir ilaca karşı nasıl tepki vereceğiyle ilgili araştırmaların, binlerce çok daha kullanışlı aktif moleküler bileşimlerin keşfedilmesine önderlik edeceği umuluyor. Yani eğer girişiminizi riske atabilecek kadar hazırlıklıysanız o zaman yeni ilaç araştırmalarına yatırım yapmaktan daha iyi bir iş bulamazsınız. Örneğin, merkezi sinir sistemindeki anormallikleri tedavi etmekte kullanılan terapatik bileşenlerin geliştirilmesinde uzmanlaşmış, Geneva merkezli Addex Pharmaceuticals, 2002’nin Mayıs ayında kurulmuştu. Sadece beş yıl sonra, 2007 Mayıs’ında SWX Swiss Exchange’de halka ilk arzını gerçekleştirdiğinde, piyasa değerini 111 milyon dolara yükseltmeyi başardı.

Biyomaddeler ve ilgili medikal cihazlar

Hastalıklarla mücadele etme yöntemlerimizi değiştiren medikal hizmetler sektöründeki bir diğer segment de ameliyatlarda kullanılan biyolojik maddelerle ilgili araştırmalardır. Kısaca biyomadde olarak bilinen bu biyo uyumlu maddeler, canlı insan dokularının naklinde kullanılırlar. Bu doğal ya da sentetik maddeler, kendilerine benzer kompozisyonlara sahip canlı insan dokularının özelliklerini ve kompozisyonlarını taklit ederler ve çoğunlukla medikal cihazlar ile gerçek insan dokusu arasında bir köprü kurulması amacıyla kullanılırlar. İnsan eliyle yapılan cihazlar, atıl implant’ların (yani nakledilen organ veya dokuların) biyomaddeler ile kaplanmasıyla, artık insan biyolojisiyle daha etkin bir şekilde iletişim kurmaya başladılar. Araştırmacılar, medikal cihazlara biyoaktif bir yüzey kazandırabilmek için atıl maddelerle eşleşebilecek özel proteinler geliştirdiler. Örneğin, suni kalçaların dış kaplamalarında daha şimdiden bu türden bir biyomadde kullanılıyor. İnsan eliyle yapılan bir malzeme olan kalsiyum hidroksilapatit de suni kalçalarda kemiklerin yerine kullanılarak, cerrahların canlı kemiklere insan eliyle yapılan implant’ları yerleştirmesine yardımcı oluyor. Gelecek 10 yıl içerisinde, biyomaddelerin geliştirilmesiyle ilgilenen şirketler, dünyanın en hızlı büyüyen şirketleri olabilirler. Ameliyatlarda kullanılan insan eliyle yapılmış dokular alanında uzmanlaşmış ve Nasdaq endeksine dahil bir biyomadde şirketi olan LifeCell, sadece bu yıl bile toplam gelirlerini yüzde 35 oranında artırmayı başardı. Ancak biyomaddelerin ticarete konu olacağı günler, henüz tam olarak gelmedi, çünkü çalışmaların çoğu şimdilik araştırma safhasında.

Uzay turizmi

Her ne kadar fütüroloji uzmanları, 1950’lerden beri ticari uzay gezileri için ‘eli kulağında deseler de ticari uzay gezisi pazarı, halen bir avuç milyarderle kısıtlı (Rus malı bir Soyuz uzaygemisiyle uluslararası bir uzay istasyonuna gitmenin bedeli, şu anda 30 milyon dolar civarlarında). Word ile Excel’in yaratıcısı ve Microsoft’un kurucu ortaklarından Charles Simonyi, geçen nisan ayında dünyanın beşinci uzay turisti olma şansını yakaladı. Ancak şu anda uzay turizmi pazarını daha geniş kitlelere ulaştırmaya karar verdiğini açıklayan birkaç grup var. Eski bir NASA araştırmacısı olan Eric Anderson tarafından 1997’de kurulmuş Space Adventures, daha şimdiden 120 milyon dolar değerinde uzaya uçuş bileti satmış ve iki adet uzay limanına 500 milyon dolarlık yatırım yapmış durumda. Aya ilk özel yolculuğu 2009’da gerçekleştirmeyi planlıyor. Şimdilik takriben 30 civarında şirket, bir şekilde kendi aralarında birleşmiş durumda ve ticari uzay yolculuğunun geliştirilmesi çalışmalarını ortaklaşa yürütüyorlar. Aralarında Japon Spacetopia, James Benson’ın Benson Space Company ve 2004 Eylül’ünde düşük fiyatlı uzay uçuşları sunma planları olduğunu duyuran Richard Branson’un Virgin Galactic’i de var. Branson, oğlu ve diğer direktörleriyle birlikte, 5 Aralık’ta, Virgin Galactic’in yörüngeden çıkmasını sağlayacak SpaceShipTwo’nun uçurulmasıyla ilgili bir uzay eğitim kursunu tamamladı. Virgin Galactic, kendi web sitesinde (www.virgingalactic.com) 2009 uçuşları için rezervasyon kabul etmeye başladı bile. 2007 Kasım itibariyle, saatte ortalama 2 bin 500 mil hızla gidecek ve 85 mil yüksekliğe ulaşacak SpaceShipTwo uçuşları için hemen hemen 200 bilet satılmış durumda.

e-Ödeme şirketlerinin hisselerini almak

Internet ekonomisinin baş döndürücü bir hızla büyümesiyle birlikte internet dolandırıcılığı da olağanüstü boyutlarda artarak, yıllık 3 milyar dolara çıktı. Bu durumda dolayısıyla PayPal ve CyberSource gibi güvenli ödeme sistemleri sunan hizmet şirketlerine olan talebin patlamasına yol açtı. PayPal, kurulduğu tarihin üzerinden henüz dört yıl bile geçmeden internet üzerinden açık arttırma yapan eBay tarafından 2002’de 1.5 milyar dolar bedelle satın alındı. PayPal’ın şu anda 150 milyondan fazla müşterisi var. Yarısı Dow Jones Industrial Average Endeksine dahil olan yaklaşık 220 bin şirketle birlikte Google ve Yahoo! da CyberSource isimli bir şirketin ödeme servislerini kullanıyor. Genel müdürlük binası, Kaliforniya, Mountain View’da bulunan CyberSource, 2007’de ABD’nin en hızlı büyüyen şirketlerinden biriydi ve hisselerinin fiyatı geçen eylül ayında 11 doların biraz üzerindeyken, Aralık’ta 16 dolara yükseldi. CyberSource, 1 Kasım 2007’de satın aldığı Authorize.net ile birlikte 2006’da e-ticaret alanında toplam değeri 65 milyar dolar eden 1.1 milyar alışveriş işlemini inceledi. CyberSource 2007’nin son çeyreğinde 8 milyon dolar net kâr elde edeceğini tahmin ediyor. CyberSource ayrıca British Airways, Hewlett-Packard, Londra Metrosu, Home Deposit gibi dünya çapında 190’dan fazla piyasada faaliyet gösteren ve müşterileri olan blue-chip şirketleriyle de sözleşme imzalamış durumda. İlk web tabanlı ödeme sistemini henüz 2003’te piyasaya sürmüş bir şirket için hiç de fena sayılmaz, değil mi?

Alternatif yakıt teknolojileri

Yakıt pilleri, genellikle yakıt olarak hidrojen kullanan kimyasal reaksiyonlarla, elektrik ve ısı üretirler. Enerjiyi, klasik motorların tersine yakıtı yakmaksızın sadece kimyasal reaksiyonlarla üretirler. Bu hem çok daha verimlidir, hem de çok daha temiz. Bu kimyasal reaksiyonların yan ürünü olarak ise ortaya hava kirliliği yerine sadece su buharı, ısı ve oksijen çıkar. Gerçi halen geliştirme aşamasında olmalarına rağmen yakıt pilleri bir gün arabalarımızda olduğu kadar evlerde hatta fabrikalarda bile birer enerji kaynağı olarak kullanılabilecekler. Geçmişte kilometre taşı denilebilecek gelişmelerin arasında Virent Energy Systems’in 2006’da piyasaya sunduğu, (bir şeker türevi olan) hidrojene şeker ile suyun karıştırılmasından hidrojen üretilmesini sağlayan düşük maliyetli bir yöntem sayılabilir. Bu şirket, eğer başarılı olurlarsa, kendi teknolojilerinin hidrojen tabanlı ekonomilerde ileriye doğru atılmış önemli bir adım olacağını ümit ediyor. Virent daha kurulduğu 2002 yılında bile pek çok yatırımcının ilgisini çekmişti. Aslında Virent halen sadece 50 kişi istihdam eden, genel merkezi ABD, Wisconsin, Madison’da olan küçük bir şirket. Şirkete bugüne kadar girişim sermayesi ve taahhüt fonları aracılığıyla 40 milyon dolardan fazla sermaye girişi sağlanmış. Diğer kilometre taşı sayılabilecek gelişmelerin arasında, Berlin merkezli bir şirket olan Staxon’un 2006’da lanse ettiği ve diğer sistemlere de entegre edilebilecek ucuz yakıt pilleri var. Aynı yıl Vancouver merkezli Angstrom Power, “micro-hydrogen” markasıyla, hidrojen yakıt pili teknolojisi kullanan küçük cihazlar satmaya başladı. Angstrom lanse edildikten sonraki altı yıl içinde bisiklet farları ve mobil telefonlar gibi küçük cihazlarda kullanılmak üzere uygun yakıt pilleri geliştirdi ve geçen eylül ayında 18 milyon dolar değerinde girişim sermayesi aldı. Geçen yıl Purdue Üniversitesi’nden araştırmacılar, istenildiğinde alüminyum ve galyum alaşımları kullanılarak sudan hidrojen elde edilmesine izin veren bir yakıt üretme sistemi geliştirdiklerini duyurdular. Bu alaşım, sudaki oksijenle etkileşime girerek neden olduğu reaksiyonda, hidrojen atomlarının özgür kalmasını sağlıyor ve suyu bileşenlerine çözüştürüyordu. Bu, istenildiğinde hidrojen üretme işlemi sayesinde gazın depolanması veya nakliyatına gerek kalmıyor ve hidrojenle çalıştırılan ekonomiler yaratılmasının önündeki iki önemli engel aşılmış oluyordu.

Güneş enerjisi

Sadece günümüzde dünyada tüketilen enerji miktarı bile göz önüne alınsa, güneş enerjisinin potansiyelinin ne kadar uçsuz bucaksız olduğu rahatlıkla anlaşılabilir. İnsanoğlunun tüm ihtiyaçları için gerekli enerji miktarı yarım zettajoule (1 zettajoule = 1021 joule) iken, dünyada elimizin altında duran kullanmadığımız güneş enerjisi toplamı, bu rakamın yedi katından fazladır. Güneş enerjisi kullanımının gelecek vaat eden yollarından biri de fotovoltaj pilleri kullanarak güneşten gelen ışığı doğrudan elektriğe dönüştürmektir. Gerçi ilk fotovoltaj pili (faydalanabileceği enerjinin sadece yüzde 1’ini depoluyordu) 1800’lerin sonunda icat edilmiş olsa da güneş enerjisi üretiminin ticari anlamda ciddi gelişimi için 1970’lerdeki petrol şokuna kadar beklenmesi gerekti. 1980’lerdeki ekonomik çöküntüyle birlikte güneş enerjisi tekrar hızlı bir gelişim sürecine girdi. Delaware Üniversitesi’nin desteklediği bir araştırma ekibi, ultra-yüksek-performanslı kristalleşmiş silikondan yapılmış güneş pilleri kullanarak, standart bir ortamdaki güneş ışığından yüzde 42.8 oranında verimlilik elde edebilen bir güneş piliyle dünya rekoru kırdılar. Şu anda dünyanın tüm kıtalarında sayıları giderek artan ülkedeki yerel yönetimler, güneş enerjisi kullanımı için dikkate değer oranlarda vergi iadeleri ve teşvikler sağlıyorlar. Bu ülkelerde ayrıca fotovoltaj pillerinin kurulum maliyetini beş ile 10 yıl arasında değişen sürelerde çıkartmak da mümkün. Silikon Vadisi merkezli SunPowers, ürettiği yüksek verimlilikli güneş sistemleri ile son birkaç yıl içinde en hızlı büyüyen güneş enerjisi şirketlerinden biri oldu. Morgan Stanley, 2007 Kasım’ında bu şirkete kendi güneş teknolojisini ticarileştirmesi için 190 milyon dolar vermeyi kabul etti.

Mobil bankacılık

Önümüzdeki beş ile 10 yıl içerisinde, mobil ağların banka ağlarına olan bağlantılarında yaşanacak sofistike gelişmelerle birlikte perakende bankacılık işlemlerinin büyük bir kısmının mobil telefonlara kayacağı tahmin ediliyor. Bu gelişme, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde bankacılık hizmetlerine erişimi kolaylaştırarak, bankacılığın çehresini değiştirebilir. Mevcut belirlemelere göre bugün kişisel ödemelerin yüzde 80’i nakit yapılıyor ve tüm perakende bankacılık ürünlerinin yüzde 80’i banka şubelerinde satılıyor. Bu işlemlerden bazıları internet üzerine geçirildi ancak sırada bekleyen en önemli adım, alışveriş işlemlerinin cep telefonları ya da benzer bir el cihazıyla başlatılabilmesinde. Her bir cihazın içinde sahibinin güvenlik detaylarının yazılı olduğu entegre bir devre (çip) vardır. Benzer bir teknoloji zaten taşımacılık sektöründe, yolculuğun sefer numarasını, süresini ve zamanını kaydeden ve bu verilere uygun olarak banka hesaplarını güncelleyen ‘akıllı elektronik bilet’ formunda da kullanılmakta. Bir Alman kasabası olan Hanau’daki otobüsler şu anda, yolcuların son bir ayda en çok kullandıkları bilet ücretlendirme tarifesinden yola çıkarak, yolcuların bilet ücretlerini otomatikman bankadaki hesaplarından düşebilecek bir teknolojiyi test ediyorlar. Telefonlar çok yakın bir zamanda kredi kartı olarak da kullanılabilecek ve tıpkı Londra’daki banliyö yolcularının Oyster kartlarına 90 sterlinlik yüklemeler yapması gibi mal ve hizmet alışverişlerindeki temassız ödemelerde de kullanılabilecek. Kart sahibinin Oyster kredileri, Londra’daki her otobüs, metro, tramvay veya demiryolunu kullandıklarında otomatik olarak kart üzerindeki hesabından düşülüyor. Hızla değişen ödemeler endüstrisinden para kazanmak isteyen şirketler arasında Giesecke& Devrient (G&D) de var. G&D, uzun yıllardır klasik banknot kağıdı ve banknot baskısı alanında önder şirketlerden biriydi ancak çok yakın bir geçmişte akıllı kartlar ve ödeme sistemleri geliştirme alanında da lider bir konuma yükseldi. Bugün kart şirketlerine çip teknolojileri satan ve fiyatı düşük harcamaların ödemesinde kullanılmak üzere tüketicilere ‘e-cüzdan’ sunan küresel endüstri standartlarının geliştirilmesinde de başı çeken lider şirketlerden biridir. Müthiş bir büyüme potansiyeli barındıran diğer bir şirket de cep telefonları için yeni ödeme teknolojileri geliştiren lider şirketlerden biri olan Almanya’daki Orga Systems’dır. Bu şirket henüz 2003 yılında kurulmuş olmasına rağmen aralarında Ukrayna ve Kazakistan gibi uzak bölgelerde bulanan cep telefonu operatörlerinin de bulunduğu 40’dan fazla kablosuz sinyal taşıma hizmeti veren şirketle sözleşme yapmış durumda.

Gelişmekte olan piyasalardaki gayrimenkuller

Kosta Rika’nın güney sahilleri başkent San Jose’ye araba ile beş saatlik bir mesafede ancak Dominical’da yapılması planlanan bir havaalanı ile yabancı yatırımcılar için el değmemiş kumsallara bakan bereketli ormanlarla kaplı yemyeşil tepelerde ev sahibi olmak oldukça cazip bir hale geliyor. Buradaki yerleşim planı dahilinde satın alınabilecek en küçük alan olan bin feet karelik bir arsanın fiyatı 55 bin dolardan başlıyor ve bir feet kare başına inşaat maliyeti de 75 dolar civarlarında (1 feet = 30 cm, 1 feetkare de 0.9 metrekare ediyor ). Mülk sahibi olma peşinde koşan yabancılar, özellikle de Birleşik Devletler’in (BD) emekli vatandaşları, Kosta Rika ile giderek daha fazla ilgilenir olmalarına rağmen fiyatlar hala oldukça düşük seviyelerde. Kırsal alanlardaki küçük evleri 7 bin 500 dolara satın almanız işten bile değilken, modern, üç yatak odalı, üç banyolu, garajlı ve bir dönüm arsası olan evleri 140 bin dolardan ucuza kapatmanız da mümkün. 250 bin doların altına 1.5 dönüm arsalı, göl manzaralı ahşap bir ev ya da şelale ve sıcak su kaynakları olan 7.5 dönümlük bir arsa da alabilirsiniz. Uluslararası gayrimenkul simsarlarının radar ekranlarına yavaş yavaş Bulgaristan, Mısır ve Hindistan dışında Orta Amerika’daki Panama ve Belize gibi ülkeler de girmeye başlıyor.

Biyometrik tanımlama sistemleri

Artan göç dalgaları ve uluslararası terörizm korkuları yüzünden kimlik tanımlama gitgide önemini artırdığından, günlük yaşamın her alanındaki güvenliğin önemi de aynı paralellikte artıyor. Japon bankaları daha şimdiden, bankamatiklerdeki müşterilerin avuç içlerindeki damarları kızılötesi bir ışınla tarayabilen bir teknoloji kullanmak için kolları sıvadılar bile. Çeşitli biyometrik ölçümler kullanan kimlik tanımlama sistemleri, ABD, İngiltere, Almanya, Avustralya, İsrail, Hong Kong, Malezya, Tayland ve diğer pek çok ülkede aşama aşama hayata geçirilmeye başlanıyor. Geçen yıl Uganda’nın Posta Bankası, nüfusun şu ana kadar bankacılık sistemine hiç erişme şansı bulamamış yüzde 90’ını, ülkenin perakende bankacılık sektörüyle kucaklaştıracağı umulan bir biyometrik kimlik kartı projesine başladığını duyurdu. Biyometrik kimlik kartları ve diğer güvenlik çözümleri geliştiren şirketler arasında Giesecke & Devrient, Precise Biometrics, ActivIdentity Corporation, Oberthur Cards, Nanoident Biometrics and Fidelica Microsystems bulunuyor.

Geleceğin teknolojileriyle ilgilenen fonlar

Yüzde bin kazanç elde etmenin en kesin yolu küçük şirketlere yatırım yapmaktır. Ancak burada en büyük marifet, halka açıklık oranı en düşük seviyedeyken doğru şirketi ilk keşfedenler kervanına katılabilmektedir. Geleceğin teknolojilerinde uzmanlaşmış yatırım fonları, her ne kadar şimdiye değin astronomik kazançlar elde edemedilerse de sınırsız yukarı gitme potansiyeli taşıyan şirketlerin bulunup çıkartılmasında gerekli olan ayak işi hizmetlerini gayet iyi sunarlar. Örneğin Munder Future Technology Fund isimli fon, borsada oldukça yüksek iniş çıkışlar gösterebilen ve derinliği olmayan, geleceğin teknoloji şirketleri üzerine konsantre olmuş durumdadır. Gerçi Munder fonu piyasaya çıktığı 1999’dan bu yana, her yıl ortalama yüzde 5 ya da yüzde 10’luk mütevazı artışlar yaşadı ama yatırım yaptığı şirketlerin hemen hepsi de daha gelişme çağlarının ilk aşamalarında olan genç şirketler. Bu nedenle yatırımcıların aldıkları fonları uzunca bir süre ellerinde tutmayı göze almaları ve fonlarının yatırım yaptığı şirketlerin kurumsal birer dev haline gelme şanslarını artırmaları gerekir. Munder fonu, IBM ve Microsoft gibi teknoloji devlerinin yanı sıra (dijital indirme teknolojileri tedarikçisi) Digital River, ileri dijital hafıza üreticisi Micron Technology ve yüksek teknoloji ürünlerine cam ve seramik bileşenler üreten Corning gibi teknoloji sektörünün gelecek vaat eden şirketlerinin hisselerini de satın alıyor.
Kaynak: Milliyet